<$BlogItemBody$>
Kırmızı kartların havada uçuştuğu Konya maçından ağır yaralı çıkan Sivasspor haftaya damgasını vuran takım oldu. FB'den sonra deplasmanda kazanan 2. takım Yiğidolar'da başarının sırrını eski gol kralı Bülent Uygun açıkladı...
YİĞİDO NASIL AYAĞA KALKTI
Turkcell Süper Lig’in son 3 haftasına damga vuran takımlardan biri de Sivasspor… Üç hafta önce Konya deplasmanında 3 puanın yanı sıra çok önemli 3 oyuncusunu bıraktı Sivasspor Kaleci Petkoviç, defansın bel kemiği kaptan Hakkı ve golcü Anderson… Bir sonraki maçta ise rakip o haftaya kadar ligin zirvesinde yer alan Fenerbahçe var… Sahada inanılmaz bir mücadele var… Özellikle ikinci yarıda rakibi karşısında gol pozisyonları yaratan bir Sivasspor.. Hatta Balili son dakikalarda yakaladığı pozisyonu gole çevirse 3 puana uzanacak… Ama olmuyor.. Bir sonraki hafta yani bu hafta ise Yiğidolar, Timsah’a konuk oluyor… Bursa deplasmanında sahada fırtına gibi esen Sivasspor, güçlü rakibinden 3 puanı 3 golle alıyor… Peki Sivasspor’daki bu hızlı yükselişin ardında ne var?.. Bu sorunun yanıtını almak üzere Sivasspor Genel Menajeri Bülent Uygun’u aradık… O da bizi kırmadı ve sorularımızı tüm açık yürekliliği ile yanıtladı… İşte soru ve cevapları ile Sivasspor gerçeği:
Sivasspor ligde 8 puanın 7’sini deplasmanda aldı… İçerdeki tek puan ise Fenerbahçe’den alındı… Sivasspor evinde neden sorun yaşıyor? Lige kötü başlanmasının altında neler var? Takım içinde ya da taraftarlarla bir problem mi yaşanıyor?
BÜLENT UYGUN: İçerde bir sorun yok… Hazırlık kampı döneminde çok iyi maçlar oynadık.. Takımın performansı çok iyiydi… Ancak lige talihsiz hatalarla başladık… Takımımıza sonradan katılan futbolcuların uyumunu hemen sağlayamadık. Takımda uyumu sağlamakta zorluk çektik. Psikolojik problemler yaşandı… Yeni oyuncuların uyumu ve takım içinde iyi arkadaşlık ilişkileri kurulamadı… Herkes kendi başına hareket etmeye, kapris yapmaya başladı… Radikal tedbirler almamız gerekiyordu. Ancak bizim takım olarak maddi gücümüz sınırlı… Oyuncu göndererek bunu yapamazdık. Konuşarak bunu yapmaya çalıştık. Zamana bıraktık… Takım içindeki arkadaşlığı geliştirmek için tedbirler aldık…
Lige Gençlerbirliği karşısında kendi hatalarımızdan yediğimiz iki talihsiz golle başladık… Ardından Rize’de 1-0 öndeyken, 87. dakikada yine bireysel hatalardan 1 gol yiyerek 3 puandan olduk… Sakarya ile cezamız nedeniyle dışarıda oynadık. Bu maçta da iki talihsiz gol yedik.. Bu üç maçın etkisi ile futbolcularımız demoralize oldu.. Bu durum bizi Konya maçında sıkıntıya soktu… Futbolcular içinde bulundukları moral bozukluğu nedeniyle agresifleştiler ve patladılar… Bu durumdan hemen ders çıkardık tabi… Oyuncularla konuştuk…
Konya maçında gördükleri kırmızı kartlarla takımı eksik bırakan oyunculara tepkiniz sertti.. Peki bu oyunculara ne tür cezalar verdiniz?..
BÜLENT UYGUN: Petkoviç’e 20 bin dolar, Anderson’a 10 bin dolar ceza verdik. Aslında onlara ceza vererek kendimize ceza verdik.. Kendilerine siz bu olaylardan neler çıkartabileceksiniz dedik. Onlar da bizlerden ve takım arkadaşlarından özür dilediler, ”Biz yokuz ama sanki biz varmışız gibi mücadele edin” dediler…
Konya maçının ardından evinizde çok önemli bir maç oynadınız. Fenerbahçe’yle karşılaşıyordunuz ve kadronuzda önemli eksikler vardı… Çıktınız ve konuk takımdan daha iyi futbol oynayarak kazanabileceğiniz maçı berabere tamamladınız. Eksik kadroya rağmen bunu nasıl sağladınız? Oyuncularınızı nasıl motive ettiniz bu maça?
BÜLENT UYGUN: Fenerbahçe ya da 4 büyüklerden herhangi bir takımla maç yapıyorsanız takımı motive etmek çok kolay… Futbolcuya büyük takımla oynadığını, bunun kendisini göstermek için çok iyi bir fırsat olacağını belirtmeniz yetiyor… Biz Fenerbahçe maçına 3’ü cezalı 5’i sakat toplam 8 oyuncu eksiği ile çıktık.. Bu eksikler bizi zorladı.. Ancak maçtan önce takımla oturduk ve konuştuk. Onlara, “Size bir şans geliyor. İyi olmak zorundasınız. Üç haftadır bu mücadeleyi, kümede kalma mücadelesini veriyorsunuz… Bu mücadele azmini daha da artırmalısınız… Ancak sahada vereceğiniz mücadelede asla fair play’den ayrılmayacaksınız. Sahada yenseniz de yenilseniz de biz sizi alınlarınızdan öpeceğiz” dedik. Onlarda çıktılar sahada fair play’den ayrılmadan mücadelelerini verdiler… Alkışlarla sahadan çıktılar… Şimdi takımımız daha bir takım… Artık uyum sorununu aştık.. Bursaspor maçında da bu görüldü…
Geçtiğimiz sezon takımın başında Werner Lorant vardı. Ligin ilk yarısında fırtına gibi estiniz.. Şimdi ise Carol Pecze ve ligin başlangıcı çok iyi olmadı. Peki değerlendirmek gerekse hangi hoca daha iyi? İki teknik adamın artı ve eksileri neler?
BÜLENT UYGUN: Lorant’ı takım başına getirdiğimizde lige yeni çıkmıştık. Camia’da kentte büyük bir özlem vardı… Ancak Lorant’ın önemli handikapları vardı… Futbolculara insan muamelesi yapmıyordu. Başka takımlarla görüşüyordu. Carol Pecze ise çok kaliteli bir hoca. İyi bir insan.. Bu sene daha iyi bir takım olduk. Maddi imkanlarımız sınırlı… Bu konuda bize destek verebilecek insanlara, desteğini verecek taraftara hala ulaşabilmiş değiliz.
maraton.com.tr