<$BlogItemBody$>
Arthur Zico'nun kenarda tuttuğu oyuncu bile problem değilken, Daum'un 11'de oynattıkları sıkıntı oluyordu. Mehmet Aurelio'yu kesti, Deniz Barış'ı kazandı. Ümit Özat'ı oynatmadı, Uğur Boral'ı yıldızlaştırdı. Brezilyalı çalıştırıcının, bir başka artısı da eleştiriye açık olması.
Futbolcu sevgi, saygı görür inanırsa, savaşır; aksi olursa kaybeder, başarısız olur. Zico'nun oyuncularla birebir iyi diyalog içinde olduğunu biliyorum. Pozitif yaklaşımı, güleryüzlü oluşu, sıcakkanlı halleri futbolcuları işine kolay motive ediyor. İşin ve başarının sırrı burada. Liderlik, yönlendirmekte... Christoph Daum diktatör, somurtkan tavırlarla futbolcularla arasında açılan mesafeyi bir türlü kapatamadı. Sonunda kolay gibi görünen maçlarda dahi motivasyon eksikliğinden Fenerbahçe, son hafta şampiyonluktan oldu. Kısa süreli başarı için Daum bulunmaz bir çalıştırıcı. Geldiği yıl sezonu birinci bitirmesi bundan; ancak uzun soluklu hedefler için Zico gibi, Lucescu gibi, Alex Ferguson gibi teknik adamlar gerekir. Zico'nun kenarda tuttuğu oyuncu bile problem değilken, Daum'un 11'de oynattıkları sıkıntı oluyordu. Brezilyalı çalıştırıcının, bir başka artısı da eleştiriye açık olması, vizyonunun geniş olması... Mehmet Aurelio'yu kesti, Deniz Barış'ı kazandı. Ümit Özat'ı oynatmadı, Uğur Boral'ı yıldızlaştırdı. Sonra bir oyuna aldı, Ümit, Gaziantepspor; Aurelio, Trabzonspor maçını aldı. Liderlik işte bu. Oynamayanı da oynayan kadar işe motive edecek, süslü cümlelerle hırslandıracaksın ki başarı gelsin.
Fenerbahçe'yle Zico'nun geleceğinden çok umutluyum. Sarı-Lacivertlilerin önümüzdeki günlerde daha da iyi olacağından şüphem yok. Bu azim ve savaşçılıkla Fenerbahçe'nin önünde kimse duramaz. Herkes iyi niyetle forma için, oynayan ikinci plana düşmemek için çalışıyor. Arada kazanan Sarı-Lacivertliler oluyor. Daum, kimseyi umursamaz bir teknik adamdı. Bildiğini yapar, belki kazanırdı. Ama Fenerbahçe kötü oynuyordu, takım da 'şampiyon' olduğundan kimsenin sesi çıkamıyordu. Zico, Kerim Zengin'i oynattı, hatalar ve eleştiriler artınca kesip, Önder Turacı'ya şans tanıdı. Aynı şekilde Deivid de Souza'da ısrar etti. Gol konusunda problemler baş gösterince yerine Mateja Kezman'ı aldı; sorunlar atlatıldı, düzlüğe çıkıldı. Takım bir yarış içinde. Bu olumluya işaret. Forma garantisi yok. Oynamak için önce Samandıra Tesisleri'nde çalışmak, mücadele etmek gerekiyor.
Sarı-Lacivertlilerin tek sıkıntısı kalede gibi görünüyor. Volkan Demirel, yediği hatalı gollerine bir yenisini daha ekledi. Bir kaleci topa çıkıp, çıkmamakta tereddüt ediyorsa, orada ciddi sıkıntılar vardır. Kale takımın yarısıdır. Trabzonspor maçında gol yediği pozisyon dışında birkaç kez daha aynı tehlikeyi yaşattı. Fenerbahçe'ye gelecekte tek ayak bağı olacak konu kalecidir. Yoksa geriye kalan tüm dişliler iyi işliyor. Kale için de yeni bir antrenör gerekiyor. Burada Başkan Aziz Yıldırım ve yönetici arkadaşlarına iş düşüyor.
Celta Vigo'yla UEFA Kupası'nda oynanacak maçta bu Fenerbahçe en kötü ihtimalle beraberlik, sonra galibiyet kazanır. Tek forvetli sistemde, savunma güvenliğini elden bırakmadan ciddi pozisyonlar bulacaklardır. Serbest atışlar için de Alex de Souza gibi bir koz takıma döndü. Galatasaray maçında da galibiyet Sarı-Lacivertlilere yakın duruyor her ne kadar Adnan Polat açıklamalarıyla motivasyon bozmaya çabalasa da... Bu hareket çoğunlukla saha içinde kazanmanın güç olduğu düşüncesinden başvurulan ortamı karıştırmak çabası...
Zaman