<$BlogItemBody$>
2000 yılı Temmuz sıcağında yanaklarından iki damla gözyaşı süzülürken geride bıraktığı 6 yıla 103 gol, bir şampiyonluk ve bir de Türkiye Kupası sığdırdı.Beşiktaşlılığın bir duruşu vardı ve bir terzinin elinden çıkmış gibi üzerine tam oturuyordu. Serdar Bilgili yönetiminin başa geçmesiyle birlikte Siyah-Beyazlı renklere veda ederken geçen 6 yılda ne camia ne de taraftar Beşiktaşlı duruşun sembollerinden olan Ertuğrul Sağlam'ı hiç unutmadı. Şimdilerde uzun bir yolculuktan sonra yuvasına kavuşurken Kartal gibi kanatlarını zirvelere açmak için geri döndü.
Parlak futbol kariyerinin ardından Samsunspor ve Kayserispor'da giydiği teknik adamlık gömleğini tertemiz bir şekilde üzerinde taşıdı. 1 Haziran itibarıyla Beşiktaş için kolları sıvayan Ertuğrul Sağlam, Başkan Yıldırım Demirören'in dediği gibi en genç yönetim, en genç antrenör ve en genç takımla başarıyı kovalayacak. 1969 Zonguldak Ereğli doğumlu olan genç çalıştırıcı, başarı merdivenlerini yavaş yavaş tırmanırken eğitimle futbol hayatının nasıl bir arada gideceğini gösteren nadir örneklerden biri oldu. Gaziantepspor'la profesyonel futbol hayatına başlayan, ardından Samsunspor'a geçen Sağlam, farklı futbol tekniği, sert şutları ve attığı gollerle büyük takımların transfer listesinin başında yer aldı. 1994-95 sezonunda 70 milyara Siyah-Beyazlı takıma gelirken, bu paranın altında ezileceği şeklinde yorumlar yapıldı. Futbolu kadar kişiliğiyle de takdir toplayan genç oyuncu, o sezon attığı 28 golle Kartal'ı zirveye taşırken hakkında yapılan yorumları boşa çıkardı. 6 yıl terlettiği forma altında 167 lig maçında oynarken, toplam 103 gol atarak Beşiktaş camiasının iz bırakanları arasında yer aldı.
Ağlayarak gitti, gülerek döndü
2000 yılında Samsunsporlu Erman Güraçar ile takas edildiğinde yurtdışında kamptaydı. Takım arkadaşları, basın mensupları ve kendisi de gözyaşlarını tutamadı. Beyefendi kişiliği, çevresindekileri kuşatmıştı. Ayrılsa da tribünlerdeki sevgi hiç eksilmedi. O dönemdeki hissiyatını, "Süleyman Seba'dan sonra bana önyargı ile baktılar. 6 sene formasını giydiğim takımdan ayrılırken bana söylemeleri yeterdi. Haberim olmadan transferim gerçekleşti. Konuşsalardı seve seve giderdim." diyerek özetledi. Yıllar sonra gazetemizin ödül töreninde Süleyman Seba-Ertuğrul Sağlam buluşması sevginin, saygının ve Beşiktaşlı duruşun eskimediğini gösterdi. 26 kez A Milli Takım formasını giyen ve 11 gol atarak Ay-Yıldızlı formanın da hakkını veren Sağlam, futbolculuktan teknik adamlığa geçerken hayatının her döneminde dürüstlüğü, çalışmayı ve adam gibi adam olmayı ilke edindi. Kendisini eğitim ve bilgi olarak donatan genç çalıştırıcıya gereken değer Şampiyonlar Ligi'nin resmi dergisi Champions'tan geldi. Avrupa futbolunda gelecek vaat eden 20 teknik direktör arasında yer alarak büyük bir onur elde etti.
Beşiktaş'ı başarıya taşımak için daha şimdiden kriterlerini ortaya koyan Ertuğrul Sağlam, en büyük avantajlarının gençlik ve dinamizm olduğunu belirtiyor. Öncelikle camianın kendilerine olan inanç ve güvenini sağlamlaştırmayı hedef olarak gösteriyor. Ve sonrasında Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan değerleri ön plana çıkartıp "Beşiktaşlılık duruşunu tüm sporcularımızla beraber bütün spor kamuoyuna göstermeliyiz. Taraflı tarafsız herkesin beğeni ve sempatisini kazanmalıyız." diyor. Siyah-Beyazlı taraftarın İnönü Stadı'nda bulacağı atmosferi de şu şekilde özetliyor: "Taraftarımız karşılaşmaya geldiği zaman futbola doyacak. Coşku ile takımını izleyip mutlu olarak stattan ayrılacak."
Sonuç olarak Sağlam, 2000 yılında gözyaşlarıyla ayrıldığı Siyah-Beyazlı camiaya şimdi gurur ve sevinç gözyaşları vaat ediyor.
Demirören, Beşiktaş'a yakışanı yapıyor
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören Ocak 2007'de 2. kez Siyah-Beyazlı kulübün başına geçtikten sonra yaptığı icraatlarla takdir topluyor. Son olarak Ertuğrul Sağlam'ın imza töreninde dedikodulara fırsat vermeyen Demirören, "Sporun içine kimse siyaset sokmaya çalışmasın. Beşiktaş, futbol kulübüdür ve halkın takımıdır. Hocamız cevabını işiyle sahada verecektir. Bu iğrenç dedikoduları çıkaranları kınıyorum. Beşiktaş'ı dışarıdan siyasetin içine sokmak isteyenler haddini bilecek" diyerek noktayı koydu. Futboldaki şiddeti ve küfrü önlemek için kulüp başkanlarını bir araya gelmeye davet eden Başkan Yıldırım Demirören, uzun bir aradan sonra rakip takımları çiçekle karşılama geleneğini yeniden başlattı. Demirören, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu tebrik ederek, "Kazananın elini sıkmayı öğreneceğiz." dedi.
Zaman